MAYDANOZUN FAYDALARI

30 Aralık 2007 Pazar
MAYDANOZ DEYİP GEÇMEYİN
her derde deva
Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten ) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücüne, kılcal damar sistemine, adrenal bezine ve troid bezine iyi gelir. Ayrıca potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden de zengindir. Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarı kanı arttırarak oksijeni metabolize eder ve böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım eder. Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirir. İnce bağırsaktaki peristaltik hareketleri arttırır. Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar.
MAYDONOZUN FAYDALARI :
-İdrar söktürür. İştah açar.

-İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar.
-Aydet sancılarını keser. Sürmenajda faydalıdır
-Aydet kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
-Yüksek tansiyonu düşürür.
-Zayıflatır(kaynatılıp suyu içilirse)
-Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir.

-Sivilceli, lekeli, pürüzlü ve kırışık ciltlerde parlaklılık ve pürüzsüzlük verir
-Kansere karşı korur. Karaciğer şişliğini giderir
-Safra akışını kolaylaştırır.
-Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır.

-Vücutta biriken suyu boşaltır.

-Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.

-Böbrek iltihabı olanlar maydanoz yememelidir
-Romatizmada faydalıdır.
-Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler.

-Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
-Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler.

-Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır.

-Damar sertliğine etkilidir.
KAYNAK:netten alıntı
Devamını oku »

YÜZDEKİ KIRIŞIKLIKLAR İÇİN MASKELER


Yüzdeki kırışıklıklar kolayca yok edilebilir
Bilindiği gibi yüz yıllar içinde her türlü sıcak-soğuk zıtlıklarını yaşayan, psikolojik faktörlerin olumsuz etkilerini en önce yansıtan bölgedir. Yüzünüze uygulayacağınız doğal karışımla bu olumsuzlukları silebilir ve yepyeni bir görünüme kavuşabilirsiniz.
Taze ıhlamur çiçek ve yaprakları ezilerek suyu çıkartılır. Elde edilen sıvı ile günde üç defa kırışık ve buruşuk kısımlara masajla tatbik edilir.
-Bir yemek kaşığı ekşimiş hamur ve aynı oranda sirke iyice karıştırılır. Karışım kırışık ve buruşuklara sürülüp bir saat beklenir. Yıkandıktan sonra aynı kısımlara ovuşturularak süt sürülür.İki yemek kaşığı acıbadem ezilir ve bir yumurta sarısı ile krem haline getirilir. Kırışık ve buruşuk kısımlara sürülür ve bir saat sonra yıkanır.
-Bir yemek kaşığı limon suyu, aynı miktar zeytinyağı ve bir yumurta sarısı karıştırılıp yüze sürülür. Kuruyuncaya kadar beklenir ve su ile yıkanır.
-Pelin otu suda demlendirilip süzülür. Elde edilen posaya badem yağı karıştırılarak krem kıvamına getirilir. Yatmadan önce cilde sürülür.
İki avuç kayısı cildinizi yeniliyor Ruhsal sorunlar, yıllar içinde bedenin yaşlanması ve değişken sıcaklıklar yüzünüzde kırışıklıklar ve sarkmalar olarak yansıyor. İki avuç kayısı, maydonoz ve gelincikle hazırlanacak bir karışım cildinizi yenileyecek ve lekesiz cildinizle yaşlanmaya meydan okuyacaksınız !
TENE PARLAKLIK VEREN MASKE - Hazırlanışı: Bir bardak ıspanak suyu, bir yumurta sarısı, yarım fincan kavun suyu. bir çorba kaşığı bal ve bir avuç yulaf unu aynı kaba konarak macun kıvamma gelinceye kadar çırpılır. Buzdolabında katılaştırıldıktan sonra gül suyu ile tekrar yoğrulur. - Faydaları: Ten dokuları üzerinde parlaklık sağlayan ıspanaklı maskenin tene uygulanması ile etkin yararlar sağladığı görülür. Bu güzellik karışımı aynı zamanda şampuan olarak kullanıldığında saçlara parlaklık verir ve kepeklenmeyi önler.
YOĞURTLU MASKE- Hazırlanışı: Bir fincan ekşimiş yoğurt, iki yumurta akı, bir fincan karanfil suyu, bir çorba kaşığı süzülmüş bal ile çırpılır. Karışım, toz haline getirilen kadife çiçeği ile birlikte kerm kıvamına gelinceye kadar yoğrulur.- Faydaları: Yüz kısmına maske, vücudun diğer bölgelerine krem olarak uygulanan kadife çiçeği maskesi; cildin kırışıklığını gidermek de, tene parlaklık vermede etkin yarar sağladığı görülür.
PARLAK VE LEKESİZ CİLT İÇİN- Hazırlanışı: Çekirdekleri ayıklanmış iki avuç kayısı, ince ince kıyılmış birer tutam taze maydanoz ve gelincik on dakika süre ile bir bardak nane suyunda pişirildikten sonra ezilerek lapa yapılır. Lapaya iki çorba kaşığı kaymak ve krem kıvamına gelecek miktarda pirinç unu katılır.- Faydaları: Cildin parlak ve lekesiz olmasını sağlayan kayısılı krem; yüze maske yapılarak uygulanır. Gül suyu ile biraz daha sulandırılıp, şampuan olarak kullanıldığında, saçların ipek gibi yumuşak ve parlak olmasını sağlar.
LAVANTALI MASKE- Hazırlanışı: İki avuç lavanta çiçeği, bir bardak portakal suyu ile birlikte ısıtılır. Ateşten indirilen karışım, kabuğu soyularak hazırlanan bir dilim salatalık ile birlikte ezilir. Karışıma iki kaşık kaymak ve bir yumurta sarısı ilave edilir. Darı unu ile iyice çırpılarak krem yapılır. Sonra iki saat kadar buzdolabında dinlendirilir. - Faydaları: Yüzdeki kırışık ve sivilceleri yok etmek için maske olarak yüz kısmına uygulanır. Lavantalı maske kürüne en az üç hafta devam edilmelidir
NEMLENDİRİCİ NANELİ MASKE- Hazırlanışı: Üç avuç nane yaprağının üzerine kaynar su dökülerek bir gün beklenir. Süzülen iki fincan nane suyuna bir çay kaşığı menekşe yağı, bir çorba kaşığı kaymak ve bal ilave edilir. Karışıma mısır unu eklenerek krem yapılır.- Faydaları: Yüzü nemlendirerek ona güzellik ve canlılık sağlayan naneli maske, aynı zamanda koruyucu olarakta ellere ve diğer uzuvlara tatbik edilir. Hazırlanan bu güzellik kremi şampuan olarak kullanıldığında da saçlara ayrı bir canlılık verir.
TENE CANLILIK VEREN MASKE- Hazırlanışı: İki avuç papatya, bir tutam ceviz içi ve badem ezilir. Bir adet yumurta akı, yarım fincan limon suyu ve bir çorba kaşığı süzme bal iyice çırpılır ve hazırlanan papatya ezmesi ile birlikte yoğrularak ateşte tutularak krem yapılır.- Faydaları: Ten dokuları üzerinde parlaklık ve canlılık sağlayan papatya maskesi; uygulanan yüzde yarım saat bekletildikten sonra, badem yağı karıştırılmış ılık su ile kompres yapılır. Papatya maskesi kürü en az onbeş gün uygulanmalıdır. Saçlara da ayrı bir canlılık verir
SÜMBÜLLÜ MASKE- Hazırlanışı: İki avuç sümbül çiçeğinin üzerine kaynar su dökülerek bir gün bekletildikten sonra süzülür. Elde edilen bir bardak sümbül suyuna, yarım fincan zeytinyağı, bir çorba kaşığı limon suyu ve bir yumurta atılarak iyice çırpılır. Hazırlanan sıvıya burçak unu karıştırılarak krem yapılır.- Faydaları: Kırışıklıkları gidermede etkili olan sümbül kremi; yüz kısmına maske yapılarak uygulanır. Şampuan olarak kullanıldığında da kepekleri giderir. Saçların geç ağarmasını sağlar.
BERRAKLIK SAĞLAYAN MASKE- Hazırlanışı: İki avuç su zambağı çiçeği dövülerek un haline getirilir. Elde edilen zambak ununa bir fincan muzlu süt, bir çorba kaşığı susam yağı ve bir tatlı kaşığı bal ilave edilerek ateşte karıştırılarak ısıtılır. Bu sıvı karışıma, krem kıvamına gelinceye kadar pirinç unu ilave edilerek ateşten indirilir. - Faydaları: Buzdolabında bir gün dinlendirildikten sonra yüze maske olarak uygulanır. Berrak ve yumuşak bir cilde sahip olmak için zambak maskesi kürüne en az üç hafta devam edilmelidir
SİVİLCELERDEN KURTULUN
Çok baharatlı, tuzlu yemekler, ekşili salatalar ve içkiler kullanılmamalıdır. Günde bir litre ısırgan çayı bütün güne bölünerek yudum yudum içilmelidir. Dıştan sabah akşam ıslak yüze bayır turpu sirkesi sürülür ve 10 dakika bekletilir. Bayır turpunu rendeleyip bir şişeye doldurun, üstüne üzüm veya meyva sirkesi koyun. Sirke turpun üstünü kapatmalıdır. 10 gün sıcak odada bekletin. Sivilcelerin giderilmesi için adaçayı kına ile karıştırılır. Merhem gibi sürülür.
kaynak:akşam.com
Devamını oku »

PEKMEZİN FAYDALARI

PEKMEZ ÇEŞİTLERİ VE FAYDALARI
Pekmez, yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağıdır. Ayrıca, mineralleri yoğun olarak içermektedir. Pekmez özellikle günlük kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gereksiniminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziklilerin, tüberkilozlu hastaların, iyileşme dönemindeki kişilerin diyetinde yer alması önerilmektedir.Pekmezin çok iyi kaynak olduğu besin öğelerinden biri de kromdur. Krom, glikoz toleransa faktörünün yapısında bulunur. Ve insülün kullanımı ile glikoz metabolizmasını etkiler.
ÜZÜM PEKMEZİ
Vücuttaki kanı arttırır
Enerji verir
İştah açar
Hamilelikta ve bebek gelişiminde çok faydalıdır
Mideyi, bağırsakları, böbrekleri kuvvetlendirir
Damar sertliğine iyi gelir
Kan dolaşımını rahatlatır

DUT PEKMEZİ
Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.
Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.
Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.
Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.
Sporcular için bir enerji deposudur.
Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.
Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.
Gargara halinde ağız ve boğaz hastalıklarında etkilidir.
Çocuklarda sıklıkla rastlanan pamukçukta da yaygın olarak kullanılır

KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ
Kolestrolü düşürür ve tansiyonu dengeler
Kalbi takviye eder
Cinsel gücü ve sperm sayısını artırıcı özelliği kesinlik kazanmıştır.
Vücudu güçlendirip dinamize eder
Kansızlığa birebirdir
Dişleri besler Kemikleri güçlendirir
Bağırsakları çalıştırır
Çocuklar ve hamile bayanlar için faydalıdır
Potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, bakır, çinko içerir
akciğer rahatsızlıklarında da kullanılır.
ANDIZ PEKMEZİ

Andız pekmezi ise bronşit, öksürük, sarılık, kaşıntı, egzama, mide bulantısı,
akciğer, karaciğere faydalı bir pekmezdir.
Bütün pekmez cinslerinde olduğu gibi kan yapıcıdır ve enerji verir
kaynak:netten alıntıdır
Devamını oku »

VİTAMİNLERLE CİLT GÜZELLİĞİ

29 Aralık 2007 Cumartesi
A vitamini ciltte mucizeler yaratır, hücreleri yeniler.
-Yeşil çay ve soya fasulyesinin mucizevi etkisine ise diyecek yok.
-Akneli ve güneşten hasar görmüş ciltler A vitamini tek kelimeyle mucizeler yaratır.
-Bu vitamin, hücre yenilenmesini sağlar, saçları ve mukoza dokusunu korur, yaraların hızla iyileşmesinde önemli bir rol oynar.
-A vitamini önemli bir antioksidan olduğu için vücudumuzun ve cildimizin enfeksiyonlara karşı direncini artırır.
-Betakaroten, A vitaminin değişik bir formudur ve en az A vitamini kadar etkilidir.
Cildinizi korumak için
-Vücudumuzda B vitaminleri eksiklikleri olması, birçok başka sorunun yanı sıra, cilt sorunlarına da yol açar. Çünkü B kompleks vitaminleri hücresel gelişim için gerekli olan enzimlerin oluşmasına yardımcı olurlar.Genel sağlık için tüm B vitaminleri gereklidir. Ancak cildi korumaya gelince, B-6’nın yeri çok özeldir. Bu vitamin, enfeksiyonları yaratan kimyasalları etkisiz hale getirir. B-3,B-5 ise cildimizin nemini korurlar.
- Gençlik vitamini olarak tanımlanan C vitamini cildi gergin ve dolgun gösterir.Aynı zamanda çok güçlü bir antioksidandır.C vitamini, yara ve yanıkların iyileşmesini hızlandırır, cildimize parlaklık ve yoğunluk kazandırır,kan pıhtılaşmasını ve morarmaları önler.
-E vitaminin etkisini artırır, demir emilimini güçlendirir ve stresin üzerimizdeki etkilerini azaltır.
-Şeffaf ve genç bir cilt için C vitamini çok önemlidir.
-Birçok kremin içine anti-aging amaçlı olarak C vitamini ilave edilir. Bu kremler son zamanlara kadar pek yararlı olmuyordu. Çünkü kullanılan vitamin molekülleri cilde nüfuz edemeyecek kadar büyüktü. Ama artık cildin emebileceği nitelikte kremler geliştirildi. Bunları her yaşta kullanabilirsiniz.
-Güneş ışığı olmadan da olmaz! D vitamininin kemik sağlığı için önemli olduğunu iyi biliyoruz. Ama daha fazlası da var. Çünkü D vitamini cildimiz için de gereklidir. Bu vitamin yaraların iyileşmesinde önemli bir rol oynar. D vitamini üretebilmek için biraz güneş ışığına ihtiyacımız var.
-Haftada 3 kez, yüz, kol ve bacaklarımızı güneşe göstersek yeterlidir.
- İnce çizgilere E vitamini çok etikli bir antioksidandır. C vitamini ve selenyum ile birlikte alındığında etkisi artar. Bu vitamin hücre yenilenmesine yardımcı olur, yaşlanma sürecini geciktirir, ayrıca yaraların iyileşmesine katkıda bulunur. E vitamini içeren kremler raflardaki yerini almadan önce, kadınlar gözaltlarına ve ciltlerinin kuru bölgelerine, E vitamini kapsüllerini açıp sürerlerdi. Sıkı ve gergin ciltler Azıcık çinko nelere kadirdir bir bilseniz!
Vücutta 100 kadar enzimi harekete geçirir. Hücre yenilenmesi için gerekli olan genetik materyalin bir kısmını temin eder.
-A vitamininin kullanılmasını sağlar. Çinko cilt sorunlarında özellikle aknede en etkin tedavilerden biridir. Cilde sıkılık ve gerginliği veren kolajen ve elastin üretimine yardımcı olur, böylece zamansız kırışmayı önler.
KAYNAK:yorumla net
Devamını oku »

KEFİRİN YARARLARI

26 Aralık 2007 Çarşamba
Mucize içeçek kefir
Kefir Kültüre edilmiş bir çok sağlık unsurunu bilişiminde bulunduran fermante bir süt içeceğidir ve hafif ekşimsi ve ferahlatıcı tadı ile ayrana benzemektedir. Kefir, kefir tanelerinin süt içine katılması ile üretilmektedir. Ayrıca yapısında doğal olarak bulunan kültürdeki bakteriler ve mayaların simbiyotik etkileşimi sonucu oluşan yapıların ve bu mikroorganizmaların probiyotik özelliği nedeniyle yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri gibi sağlık açısından oldukça önemlidir. Kefirin düzenli tüketilmesi durumunda vitamin, mineral içeriği ve kolay sindirebilme özelliği ile sağlığın korunmasında önemli faydaları bulunmaktadır.

KEFİRİN BAZI YARARLARI:

-Hazmı çok kolay olan kefir hücre yenileme özelliğine sahiptir
-Sindirim sistemindeki kötü mayaların atılmasına yardımcı olur.
-Besinle alınan zehirli maddelerin atılmasına yardımcı olur.
-Antibiyotiklerle doğal yapısı bozulan bağırsakların eski hale gelmesine yardımcı olur.
-Kalsiyumun emilimini kullanımını sağlar.
-Stres azaltır, sakinleştirir ve kolesterolü düşürür,
-Bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Kan basıncını düşürür.(tansiyon)
-Kolesturolu dengede tutar.
-Safra kesesi ve böbrek hastalıklarına iyi gelir,
-B vitaminin kullanımını ve emilimini sağlar.
-Bronşit ve safra rahatsızlıklarını iyi gelir
-Cildi güzelleştirir ve parlaklık verir,
-Kanser oluşumlarında yada engellenmesinde de önem kazanmıştır.
Kaynak.netten alıntıdır
Devamını oku »

SU İÇMENİN ÖNEMİ

Günlük yaşamımızda ihmal etmememiz gereken en önemli madde su'dur . Sağlığımızın korunması ve canlılığın sürdürülebilmesi için gerekli en önemli maddedir
-Vücudumuzun % 55-75' lik kısmını oluşturur.
-Su; metabolizmanın düzenlenmesinde ve vücudumuzdaki tüm reaksiyonlarda görevlidir.
- Gün boyu içeceğimiz 2 lt su, enerji oluşumunu artırır ve zayıflamaya yardımcı olur,
-Besin maddeleri, oksijeni... taşıyarak organ ve dokuları korur.
-Aç karnına içtiğimiz su; organizmayı zararlı toksin maddelerden arındırır.
-İmmün sisteminin, görevini yapabilmesi için su gereklidir.
- Bu özelliği ile zinde ve dinç kalmamızda yardımcıdır.
Cildimizin; nem ve elastikiyetinin düzenlenmesinde su rol oynar.
-Günümüzde bayanların korkulu rüyası haline gelen selülit oluşumunun önlenmesinde de su yine ilk sırayı alır.
Emzikli kadınlarda; süt üretimini artıran en önemli sıvı sudur.
- Özellikle kalori oranları yüksek hazır meyve suları, gaz yapan asitli içecekler yerine su tercih edilmelidir.
Hamilelikte; suyun önemi daha da artar. Bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısı her üç saatte bir kendini yeniler. Yetersiz sıvı alımı ile amnion miktarı azalacağından, suya gereksinim artar.
Sıcak havalarda; vücut sıcaklığını düzenleyici olarak çalışır. Dikkat edeceğimiz nokta, yazın içtiğimiz su miktarını artırma gerekliliğidir. Bedenimiz ısındıkça terler ve su kaybeder. Bunun için su seviyesini yeterli düzeye getirmemiz gerekir. Vücut, suyu aktif olarak kullanır, depolayamaz. Bu sebeple susuzluğa dayanamayız. Vücudumuzun hiç su içmeden dayanabileceği maximum süre en uygun şartlarda 7 gündür.
Sporcularda; su kaybeden vücut, yeterli sıvıyı yerine koyamıyorsa; buna tepki göstererek metabolizmamızı yavaşlatır. Suyun atımını engellemeye çalışır. Özellikle spor sonrası, ter ile atılan suyun yerine gelmesi için ; egzersiz ve yarıştan 15 dk önce 1-1.5 bardak, egzersiz ve yarış sırasında her 10-15 dakikada bir 1/2 bardak su içilmesi gereklidir.Nasıl her şeyin fazlası zararlıysa; aşırı su içtiğimizde de bedenin atmakta zorlandığı su tutularak ödemler oluşur. Bir seferde çok fazla su içilmesi ile böbrekler zarar görebilir...
Kısaca; 10-12 bardak suyu, gün içine dağıtarak için.Su içmek için susamayı beklemeyin.
Unutmayın; vücudumuzun, hissettiğimizden çok daha fazla suya ihtiyacı var.Her öğünden 15 dk önce 1-2 bardak su için ki; 20 dakikada doygunluk mesajı alan beynimizde, bu hissin oluşumunu hızlandırın.Hiçbir sıvı içeceğin suyun yerini tam anlamıyla tutmadığını unutmayın...
kaynak:netten alıntı
Devamını oku »

ARI SÜTÜNÜN YARARLARI

25 Aralık 2007 Salı
Arı sütü, hem erkek hem de kadınların kullanabilecekleri bir doğal ürün olup, ruhsal ve fiziksel vücudunu dengede tutmak isteyen herkes, özellikle orta yaş ve üzerinde olanlar, menopoz dönemindeki kadınlar, en yüksek fiziksel dayanıklılığı arzu eden sporcu veya vücut geliştiriciler onu kullanabilir.

Mevsim dönümlerinde ve büyük kentlerin insana yansıttığı stresi yenmek için arı sütü üçer aylık kürler halinde tavsiye ediliyor. Yorgunluğu yeniyor, morali yüksek tutuyor.
Günde 50 - 100 mg. kullanımı kolesterolü düşürmeye yetiyor. Ayrıca doğal olarak mikrop üretimine engel olan maddeler içerdiği için uzun süre tazeliğini koruyabiliyor
Arı sütünün faydaları

· Bronşiyal Astıma
· Akciğer Hastalıkları
· Uykusuzlukğa
· Mide Ülserine
· Böbrek Hastalıklarına
· Kırıkların daha hızlı iyileştirilmesine
· Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine
· Saç, cilt ve tırnakların beslenmesi ve güçlendirilmesine
· Sindirim sistemini sağlıklı tutmaya
· Üreme ve boşaltım sistemini korumaya
· Ruhsal ve zihinsel (mental) dayanıklılığı artırmaya
· Düşük Tansiyona
· Metabolizmayı canlandırmak, enerji vermeye
· Yorgunluğa
· Soğuk algınlığı ve gripe
· Strese ve dış etkenlere karşı dayanıklılığı artırmaya
· Sinirsel ve ruhsal dengenin kurulmasında oldukça etkilidir

kaynak: netten alıntıdır
Devamını oku »

BROKOLİNİN FAYDALARI

24 Aralık 2007 Pazartesi

Kansere karşı bizi koruyan ve son yıllarda tüketimi hızla artan brokoli, tam bir sağlık deposu. Uzmanlar, herkese yemesini önerdikleri brokolinin yararlarını şöyle sıralıyor:
-Zengin bir A, E ve C vitaminleri deposu olan brokoli, içeriğindeki flavonoidlerle bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
-Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesini yavaşlatmaya yardımcı olur.
-Demir ve çinko da içerdiğinden kadınlarda göğüs kanserini önler.
-Prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur.
-İçerdiği bazı bitkisel hormonlar sayesinde vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir.
-Kendine özgü lifli yapısı bağırsaklarda oluşan toksinlerin uzaklaştırılmasına ve alınmış ağır metallerin emilmesine yardımcı olur.
- Kabızlığı önler, sindirimi kolaylaştırır.
- Ayrıca kalp rahatsızlığı, felç, katarakt ve kanser risklerini de azaltır.
- Haftada bir kez brokoli tüketerek, bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, hastalıklara karşı daha dayanıklı hale gelebilirsiniz. Brokoliyi haşlarken fazla su kullanmamaya özen gösterin."
KAYNAK:forumex
Devamını oku »

MİDE AĞRISI ÇEKENLERE

21 Aralık 2007 Cuma
Mide ağrılarının en başlıca sebebi stres
Mide uyarılmasına karşı en iyi sonucu, doğal tedavi ve rahatlamadan oluşan bir kombinasyon sağlıyor. Yoga ve kişisel egzersizler stresi azaltıyor. Güvendiğiniz ve sevdiğiniz insanlarla 'içinizi dökmek' anlamında yapacağınız konuşmalar rahatlamanızı sağlıyor. Sıcak kompresler veya bitki özlü banyolar sancılarınızı hafifletiyor. Ilık olarak içeceğiniz bitkisel çaylar da midenizi dinlendiriyor. Yemek yerken gün içerisinde sık ama küçük porsiyonlar yemeye özen gösterin. Çok yağlı ve baharatlı yemeklerden kaçının. Ve sık sık kendinize biraz zaman ayırıp hayal alemine dalın.
Doğal rahatlama yöntemleri
Büyükannemizin ecza dolabından Midenizde basınç hissettiğinizde bir tatlı kaşığı kurutulmuş yulaf ezmesi çiğneyin. Gerilme hissettiğinizde yoğurda ufalanmış ketentohumu ekleyip yiyin. Mide yanmasında ise böğürtlenli meyve suyu için. Papatya özlü sıcak bir banyo da iyi gelecektir.
Doğal yardım

İster sinire dayalı ağrılar olsun, ister stresten kaynaklanan ya da ağır ve yağlı gıdalar tükettikten sonraki şikayetler olsun, midenizi derhal rahatlatacak birçok doğal yöntem bulunuyor. Konuyla ilgili doktorunuzdan bilgi almaya çalışın veya eczacınıza danışarak bilgi sahibi olun.
Beslenme önerileri

Dengeli, vitamin açısından zengin bol sebzeli bir beslenme tarzı çok sağlıklı. Sarmısak şişkinliği önler, papaya veya rezene krampları hafifletir ve hazmetmeyi kolaylaştırır. Ayrıca yavaş yemek yemeyi ve iyice çiğnemeyi unutmayın.
Güneşi hayatınızdan eksik etmeyin Kendi kendinizi tedavi etmeniz de mümkün. Stresten kurtulmak için gözlerinizi kapayın ve güneşin altında yattığınızı hayal edin. Ardından ellerinizi yavaşça karnınızın üzerine koyun ve güneşin sıcaklığını hissetmeye çalışın.
kaynak netten
Devamını oku »

CİLDİNİZİ CANLANDIRIN

20 Aralık 2007 Perşembe

1- Patates masajı cildi tazeler ve dinlendirir. Öncelikle çiğ patates dilimlerini 10 dakika buzdolabında bekletin. Cilt temizliğinizi yaptıktan sonra, soğumuş patates dilimleriyle yüzünüze masaj yapın. 15 dakika boyunca patatesi, suyunun cildinize etki etmesini bekledikten sonra yüzünüzü yıkayın.
2-Yüzünüzü tazikli su ile yıkayın. Bu şekilde yapılacak duş, iş ortamının yol açtığı cilt stresinizi azaltır.
3- Cilt bakım ürünlerinde de rastlayabildiğimiz C vitamini, kan dolaşımını ve kolajen üretimini hareketlendirdiğinden, bu tip ürünleri tercih edin.
4-Ayaklarınız parmak uçları, yüzünüze sinyal gönderir. Alnınızda oluşacak kırışıklıkları önlemek için ayak parmaklarınız üst kısmına düzenli aralıklarla sertçe bastırın.
5-Cildinizi nemlendirin. Proteinli ve bitki özlü olanlar cildi aktif hale getirip üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturmasını sağlıyor.
6-Yüzünüzü haftada iki defa kremleyerek 5 dakikalık masaj uygulayın. Bunun için, parmaklarınızı kullanarak oval hareketlerle çeneden yanaklara, alnın ortasından dışa doğru, burun yanlarından alnın ortasına doğru inip çıkarak masaj yapın. Ağzınızın çevresini, yukarı doğru hareketlerle ovun.
7-Gece saat 1'den önce güzellik uykusuna yatmayı ihmal etmeyin. Bedenimiz özellikle ilk uyku saatlerinden gece yarısına doğru büyüme hormonları üretir. Bu hormonlar ise hücre yenilenmesini hareketlendirir.
8-Kremlerin içindeki enzimlerin faydalarını biliyor musunuz? Biyo teknolojik yöntemler taklit edilerek üretilen minik protein molekülleri, ileri yaşta, insanların cildindeki dolaşım sistemini aktif hale getirip ciltleri koruyucu hücreleri güçlendirir.
9-Koku kompresleri cilt ve duyuları canlandırır. Dörder damla limon ve selvi ağacı özünü ve iki damla ardıç yağını, iki litre kaynar su içine koyun. Özel yüz havlunuzu bu karışımın içine daldırın ve yüzünüze ölçün.
10-E vitaminin bulunduğu kremler hücrelerin gerilimini azaltır. Ultroviyole ışınlarının, atık gazların, nikotinin oluşturduğu saldırgan serbest radikaller cildin zamanından önce yaşlanmasına neden olur. E vitamin cildi bu zararlı etkenlerden koruyup nemlendirir.
kaynak:netten alıntı
Devamını oku »

HAMİLELİKTE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER


Anne Adayları Bu Baş Döndürücü Değişikliklere Hazır Olmalı!

1. KİLO ARTIŞI: Gebelikde meydana gelen değişimlerin en başında kilo artışı gelir. Bu, sağlıklı bir gebeliğin sürdürülebilmesi ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya getirilmesi için gerekli bir durumdur. Kilo alımının normalden çok az veya fazla olması anne ve bebek için bir takım olumsuzlukları da berberinde getirmektedir. Dengeli ve düzenli beslenerek günlük kalori alımını ortalama 150-300 kcal arttırarak bebek için gerekli besinler sağlanabilir. Anne adayının gebe kalmadan önceki vücut kitle indeksine göre değişmek üzere beklenen 9 ila 16 kg alınmasıdır. Bu rakamın normal vücut kitle indeksi, kadınlar için ortalama 10-12 kg olduğu söylenebilir. Genellikle ilk 12 hafta 1.8- 2 kg arasında kilo alınması, takip eden 3 ayda haftada 0.5 kg alınması bundan sonra doğuma kadar yaklaşık 4.5- 5 kilo alması beklenir.

2. CİLTTEKİ DEĞİŞİKLİKLER: Gebelik döneminde ciltte, saç ve tırnaklarda, diş ve dişetlerinde birçok değişimler meydana gelir. En çok dikkat çekici değişikler ise ciltte meydana gelenlerdir.Anne adaylarının cildinde kuruluk, meme ve karında çatlaklar, yüzde gebelik maskesi denen lekeler, karın orta hatta cilt renginin koyulaşması, sivilcelerin artması gibi sorunlar meydana gelebilir.Bir anne adayının vücudunu iyi koruması için gebeliği boyunca hijyenik bakımına ve vücut bakımına dikkat etmesi önemlidir. Cildinde kuruluk yaşayan bir kadının normal sabun kullanması yerine cildin nemlenmesini sağlayacak gliserin bazlı sabunlar kullanılabilir. Banyo esnasında vücut yağlarının kullanılması ve çıktıktan sonra mutlaka nemlendirici krem sürülmesi önerilmektedir.

3. HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER: Gebelikte en çok şikayet edilen konulardan biriside vajinal akıntılardır. Hamilelik sürecinde vajinanın doğal florasında ve pH değerinde meydana gelen değişiklikler sonucu akıntı fazlalaşır, enfeksiyona meyil artar. Vajen asiditesini artmasına bağlı olarak gebelikde vajinal mantar enfeksiyonları sıklıkla gelişebilir. Fazla miktarda sarı,yeşil renkli kötü kokusu olan bir akıntı vaya vajinal kaşıntı meydana gelirse bunun mutlaka kontrol edilmesi ve gerekli görürülürse ağızdan ilaç veya vajinal fitiller kullanılması gerekebilir.Hamileliğin özellikle son dönemlerinde meme bezleri çalışmaya başlar ve meme başından kolostrum dediğimiz beyaz-sarı renkli sütün geldiği gözlenebilir. Bunun anne adayının sağlığı açısından herhangi bir zararı yoktur. Meme başındaki kolostrum ılık sabunlu bir bezle temizlenebilir, eğer gün içinde rahatsızlık verecek şekilde çok geliyorsa günlük göğüs pedleri kullanılanılabilir. Gebeliğin özellikle ikinci yarısından sonra sütyenlerin değiştirilmesi gerekelidir. Memeyi alttan destekleyecek çok fazla sıkmayan ,pamuklu çamaşırlar tercih edilmelidir.

4. UYKU SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER: Bir anne adayının gebeliği boyunca bir çok yakınmalardan biri de uyku bozukluğudur. Yapılan çalışmalar anne adaylarının neredeyse yüzde80’inin hamileliklerinin belirli bir döneminde uyku problemi yaşadığını ortaya koymaktadır. Gebeliğin ilk aylarında hormonal değişikiliklere bağlı olarak anne adaylarında gün içinde uyku hali,konsantrasyon bozukukluğu ve sürekli uyuma isteği gelişebilir.. Bu tamamen kanda yükselen progestron hormonuna bağlı normal bir olaydır. İlk aylardaki progesterone hormonun yükselişi aynı hızla devam etmeyeceği için gebeliğin ilerleyen dönemlerinde çoğunlukla bu sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Hormonal değişimlere ek olarak ilerleyen gebelik haftalarında karnın büyümesi ile bel ve sırt ağrılarının olması, anne adayının kilo aldıkça yatakta kendine rahat bir pozisyon sağlayamaması gibi nedenlerden dolayı uyku sorunları meydana gelir. Bunların dışında bebek hareketlerinin gece boyunca çok fazla hissedilmeside uykuyu bölen bir faktördür.

5. VÜCUT POSTÜRÜNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER: Hamilelik boyunca anne karnında büyüyen bebekle birlikte vücut postüründe değişiklik meydana gelir. Bununla birlikte gebeliğe bağlı hormonlar vücuttaki bağları ve eklemleri de etkileyerek vücut dengesinde değişikliğe neden olur, böylece düşme ve buna bağlı yaralanmalar ve travmalar daha sık görülür. Bu yüzden anne adaylarının kış aylarında dışarı çıkarken yüksek topuklu olmayan, altı kaymayacak ayakkabıları tercih
etmeleri önerilmektedir.

6. KALP VE DOLAŞIM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER:
Gebelikde sayılamayacak kadar bir çok değişiklik meydana gelmesi ile beraber anne adayının kalp ve dolaşım sistemi, sindirim,solunum,üriner sistemi gibi tüm vücut sistemlerinde gözle görülemeyen değişilikler de meydana gelir.Bunların en başında kalp ve dolaşım sistemindekiler gelmektedir.Gebeliğin kendisi kalp ve dolaşım sistemini zorlayan bir durumdur. Fetusun gelişmesi ile birlikte rahime giden kan miktarının artması, büyüyen rahimin diaframı yukarı iterek kalbi yukarı-öne ve sola doğru döndürmesi, kan damarlarındaki plazma volümünün artmasına bağlı olarak gebeliğin ikinci yarısından sonra fizyolojik bir kansızlık durumunun meydana gelmesi bu sistemdeki önemli değişikliklerdir. Gebelik öncesi sağlıklı bir kadında bu değişimler problem yaratmazken, gebelik öncesi henüz semptom vermemiş gizli kalp hastalıkları belirginleşebilir veya var olan kalp hastalıkları daha kötüye gidebilir.

7. SOLUNUM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER: Diyaframın yukarı itilmesi ve bununla birlikte progesteron hormonun artışına bağlı olarak solunum sayısında artma meydana gelebilir. Yine bu dönemde kılcal damarlarda kan akımının artmasına bağlı olarak burun kanamaları sık olabilir, ses tellerinde meydana gelen ödeme bağlı olarak nadirde olsa ses kısıklığı gelişebilir.

8. ÜRİNER SİSTEMDEKİ DEĞİŞİKLİKLER: Yine gebeliğin ilk başında hormonal değişimlere daha sonrada anne karnında bebeğin idrar torbasına baskı yapması nedeniyle sık idrara çıkma problemleri gelişebilir. Ayrıca böbreklerde ve üreter dediğimiz idrar yollarındaki basıya bağlı ve progesteron hormonuna ve idrarın böbrekten mesaneye gelişiminin yavaşlamasına bağlı olarak böbreklerde genişleme gelişebilir, idrar yolu enfeksiyonları sıklıkla görülebilir.

9.SİNDİRİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER: Sindirim sistemi ile ilgili olarak özellikle ilk üç ayda bulantı, kusma gelişebilir. Bununla birlikte gebelikde tükürük salınımı artar. Midenin yukarı itilmesi ve hormonal nedenlereden dolayı mide boşaltım hızının azalması sonucu mide içeriği kolayca yemek borusuna geri dönerek mide yanmalarına neden olur. Ayrıca barsak hareketlerinin de yavaşalmasına bağlı olarak kabızlık gebelikde oldukça sık görülen bir sorundur.

10. RUHSAL DEĞİŞİKLİKLER: Bütün bunların dışında gebelikde bir çok ruhsal değişiklikler meydana gelmekde ve bunların bir çoğu göz ardı edilmektedir. Gebeliğin özellikle ilk üç ayında değişken ruh hali meydana gelebilir.Sıkıkla nedensiz ağlama nöbetleri görülür. Bazen çok arzu edilen gebeliklerde bile ilk aylarda gebeliği kabullenememe, içe dönüklük ,pasiflik meydana gelebilir.İlerleyen aylarda ise vücut imajında meydana gelen değişimlerden dolayı utanma duygusu gelişebilir.Gerek vücuttaki değişimler gerekse bebeğe zarar verileceği endişesi nedeniyle cinsel istek azalabilir.Son aylarda ise gebeler genellikle doğum korkusu, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilme endişesini yoğun bir şekilde yaşayabilir.
KAYNAK:Op. Dr. Banu Göker Özdemir
Devamını oku »

PAPATYANIN FAYDALARI

19 Aralık 2007 Çarşamba
Kırların kibirsiz çiçeği papatya aynı zamanda tam bir şifa deposu
Sadece güzel kokulu bir çiçek olarak bildiğimiz ve hemen her yerde görebildiğimiz papatyanın özellikleri bitmiyor

Sağlık ve cilt güzelliği konusunda da son derece faydalı...
- Papatya çayının sinirleri yatıştırıp, gerginliği azaltıcı bir etkisivar.
- Her türlü kramplar ile özellikle mide, bağırsak gazlarına iyi geliyor.
- Uykusuzluğu gidermek için de yine papatya çayı birebir.
- Boğaz ya da burun iltihabına
- Sinüzit için papatya buğusunu denemelisiniz.
- Güzel bir cilde sahip olmak için de papatya bitkisini elinizin altında bulundurmanızda fayda var. Eğer papatyayı kaynatıp, elde ettiğiniz suyla haftada bir yüzünüzü yıkarsanız cildinizin temizlenip, renk kazandığını görürsünüz. Yine papatya, rezene tohumu, kekik, oğulotu gibi bitkileri karıştırıp üzerine sıcak su dökerek, yüzünüzü bitkilerin bu buharına tutarak yüzünüzdeki gözenekleri temizleyebilirsiniz.
KAYNAKnetten alıntı
Devamını oku »

ANNE SÜTÜNÜ ARTIRAN BESİNLER

17 Aralık 2007 Pazartesi
Anne sütünü en çok artıran şey bolbol su içmektir.Halkta 'ne kadar çok yersem o kadar çok sütüm olur' şeklinde yanlış bir inanış var. Ancak ne kadar çok yediğiniz değil, ne yediğiniz daha önemli. Anne, normal ve dengeli beslenmeli. Yağlı olmayan proteinleri almalı. Yeşillik ve sebze tüketip, çorbalara ağırlık verebilir. Aşırıya kaçmamak koşuluyla, tahin-pekmez ve az yağlı süt ürünleri tüketilebilir.

Az sütü gelen annelere tavsiyeler:

Bu dönemde anne sütünü artıran yiyeceklere ağırlık vermeli.

Bunlar kısaca şöyle özetleyebiliriz: Bolca rezene ve ısırgan çayı tüketilebilir (günde n- 5 fincan). Şişmanlatmayan demir kaynakları olarak yeşil mercimek, brokoli, roka, ıspanak, pazı, dereotu, çekirdekleri ile birlikte yenen siyah üzüm, dut pestili, yumurta ve yağsız kırmızı et tercih edilebilir. Hamilelikle bu demir kaynakları alırken, 20 dakika öncesi veya sonrasında, süt ürünleri ve koyu çay tüketilmemeli. Aksine yenilen yemeklere limon sıkılırsa daha faydalı olur. Susam yağı ile memelere dıştan dairesel şekilde hareketlerle masaj yapılması da katkı sağlar. Ayrıca günde 3 litre su içilmelidir. Anne sütünü en çok artıran ise alkolsüz biradır (malt özü), Sabah, öğle ve akşam sadece bir kahve fincanı içilecek alkolsüz bira, anne sütünü artırıp, içeriğindeki B vitamini sayesinde de annenin bağışıklık sistemini korur

kaynak:sabah.com
Devamını oku »

ADA ÇAYI

15 Aralık 2007 Cumartesi
-Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir,
-kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır.
-Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, yardımcı olabilecek bitkidir.
- Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir.
-Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar.
-Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir.
-Ada çayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder.
-Kan temizleyici etkisi vardır.
-Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır.
- Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır.
-Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır.
- Ada çayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir. -Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi.
- Ada çayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır.
-Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir.
- Sinirli ve yorgun olan kişiler ve (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada ada çayı oturma banyoları almalıdırlar.
-Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir.
- Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır.
Kullanış şekilleriÇay hazırlamak : Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.
Çalkalama/Gargara: 2-3 tatlı kaşığı kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.
KAYNAK:vikipedi
Devamını oku »

CİLT BAKIMI

Cilt bakımı ürünlerinizi çok masraf etmeden evde kendiniz yapabilirsiniz
Suna Dumankayadan hem ucuz hem doğal cilt bakım önerileri
Her kadın güzeldir.
Temizleme sütü formülleri :
Yüzdeki gözeneklere dolan kirleri, makyajı,cildin doğal yapısını bozmadan temizlemek gerekir. Bunun da en kolay ve ucuz yolu; evimizde hazırlayacağımız doğal malzemelerden oluşan karışımlardır. Temizleme sütünü, parmaklarınızla ve yuvarlak hareketlerle sürün.
* Salatalıklı temizleme sütü Malzeme: Bir adet salatalık, 25 gr. badem yağı.
Uygulama: İyice yıkanan salatalık kabukları soyulmadan rendelenir. 15 dakika kaynatılır ve süzülür. Üzerine badem yağı ilave edildikten sonra cilt silinir. (Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında muhafaza edilir.)

* Sütlü temizleme kremi Malzeme: 500 gram inek sütü, 500 gram saf alkol.
Uygulama: Süt kaynatılmadan saf alkolle karıştırılır ve cilt bu karışımla silinir. Karışımın lekeleri de azaltan özelliği vardır. Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında muhafaza edilir.


* Papatyalı temizleme sütü Malzeme: Bir kahve fincanı yağlı süt, iki çorba kaşığı sarı papatya.

Uygulama: İçine su konulan bir tencerenin üzerine başka bir tencere konur. Malzemeler üstteki tencerede karıştırılıp, kısık ateşte ısıtılır. Sütün üzerinde kaymak oluşmadan, ocaktan alınıp, iki saat dinlendirilir. Karışım süzüldükten sonra, cilt silinir. Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede, buzdolabında bir hafta muhafaza edilir.
Tonik formülleri :Toniğin içindeki bitkiler cildin rahatlamasını sağladığından, toniklemenin ardından yapacağınız masajın etkisi de artacaktır. Hazırladığınız tonikten birkaç damla pamuğa damlatıp, silmeden tamponlayarak cildinize uygulayın. Toniklemeden sonra cildinize maden suyu püskürtün ve kağıt mendille tamponlayarak kurutun. Sonra nemlendiricinizi uygulayabilirsiniz.

* Lavantalı tonik Malzeme: Lavanta, melisa, papatya, hatmi çiçeği, yarım fincan saf alkol, içme suyu.
Uygulama: Kaynamış suyun içine birer tutam lavanta, melisa, papatya ve hatmi çiçeği atılır. 15-20 dakika demlenmesi beklenir. Demlendikten sonra temiz bir kaba süzülür. Karışıma yarım kahve fincanı saf alkol eklenir. Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında muhafaza edilir.

* Papatyalı tonik Malzeme: Bir tutam papatya, 500 gr. su.
Uygulama: Papatya suda pişirilir ve buz kabına boşaltılıp, dondurulur. Her gün cilde kompres yapılır. Sıkıştırıcı özelliği vardır ve sarkmayı önler.
* Dere otlu tonik Malzeme: Bir demet dere otu, 25 gram badem yağı, bir şişe maden suyu.
Uygulama: Dere otu yıkanıp, mikserde çekilir. Bir kapak badem yağı ve maden suyu ilave edilir. Karışım buz kabına konup, dondurulur. Her gün cilde kompres yapılır. Cildiniz böylece daha sağlıklı, parlak ve canlı olacaktır.
kaynak.sabah.com
Devamını oku »

SELÜLİTLERDEN KURTULUN

14 Aralık 2007 Cuma
Suna Dumankaya'yla selülite evde hazırlanacak pratik karışımlar

-Hamama gidin, keselenin. Kese, kan dolaşımı sağlar ve yağlanmayı önler. Selülit çayı, biberiye yağ yakar. Funda yaprağı, vücuttaki suyu atar. Sinameki, bağırsakları çalıştırır. Papatya yumuşatır. Anason, rezene sinir sistemini düzenler. Eşit miktarda bunlardan katıp, demleyeceğiniz çayı her gün sabah-akşam bir su bardağı için. Küvetinize iki avuç deniz tuzu koyun

-Selülite karşı en etkili besin ananastır. Her gün bir dilim yemelisiniz. Ayrıca karpuz, kavun ve şeftali de selülit tedavisinde etkilidir. Kan dolaşımını olumlu etkilediği için kiraz çöpü ve mısır püskülü çayı içmenizi tavsiye ederim. Günde bir buçuk litre su içmeyi de ihmal etmeyin. Eşit miktarda susam yağı, limon suyu, bir çorba kaşığı biberiye ve bir çorba kaşığı okaliptüsü karıştırın. Bu karışımı masajla cildinize uygulayın. , sıcak suya girin iyi gelir.


-10 limonun suyu,20 aspirin,limonun suyu kadar susam yağı.Bu karışımı iyice karıştırıp sorunlu bölgelere sürün, biraz emdikden sonra yarım saat sorunlu bölgeleri çalıştıracak şekilde spor yapın ya da dansedin.2 hafta içinde farkı göreceksiniz,ilk hafta bile çok farkedecek.


- Vücuttaki suyu atmak için bol bol sebze, meyve özellikle de enginar, hindiba, fesleğen, lahana, turp ve kuşkonmaz tüketin. Bitki çayları için, yürüyüşlere devam edin. Haftada bir kese yapın, imkanınız varsa masaj yaptırın. Bir su bardağı susam yağına yarım su bardağı limon suyu , 30 gram kafur, 10 adet dövülmüş Aspirin, 10 damla öküzgözü esansı, 10 damla biberiye, 5 damla servi ağacı yağı ekleyip karıştırın. Bu karışımı masaj yaparak selülitli bölgelere yedirin. Bunu her gün uygulayın. Evde olduğunuz günlerde de streç filmle sarın ama çok sıkı olmamasına dikkat edin. İki saat sonra streç filmi açın.


- Önce vücudunuzu iyice keseleyin ardından bir su bardağı deniz tuzunu kaseye koyun. Bir başka kasede de bir su bardağı susam yağı, 10 damla biberiye, 10 damla okaliptus yağını karıştırın. Önce elinizi yağa, sonra deniz tuzuna batırıp selülitli bölgeleri yavaşça ovun. Ardından yeniden duş alın. Son olarak limon suyu sürün. Bu kürü haftada en az bir kez yaptığınız takdirde faydasını görürsünüz.
kaynak:hürriyet
Devamını oku »

BUĞDAY YAĞI VE KULLANIMI

13 Aralık 2007 Perşembe

BUĞDAY YAĞI :

Hücre yenileyici, selülit için, yanık yara ve

diğer cilt problemlerinde, kırışıklarda da etkili olarak kullanılır.

Ayrıca hassas ve yıpranmış saçlar için faydalıdır.

Cilt lekeleri. güneş lekeleri ve doğum lekelerini giderir.

KULLANILIŞI:

Dahilen, günlük 1 çay kaşığı kullanılır Haricen; saç için friksiyon,

cilt için masaj şeklinde uygulanır.
Devamını oku »

ARDIÇ YAĞI

MUCİZEVİ ARDIÇ YAĞI

Ardıç yağı pek çok soruna çare olacak türden. İdrar söktürücü, iştah açıcıdır. Mide ağrısına iyi gelmesi, boğaz iltihabının giderilmesi, saç dökülmesinde ve kandaki şeker miktarının düşürülmesinde yardımcı olamsı nedeniyle alternatif tıpta çsıkça kullanılan bir materyaldir ardıç yağı. Deri hastalıklarının tedavisinde, selülerin giderilmesinde, ayrıca romatizma ve kramplarda da kullanılır. Pek çok yararı olan yağın fazla mikatrda kullanılması ise yarar yerine zarar verecektir. Gereğinden fazla kullanılması özellikle de böbreklerde tahrişe neden olabilmektedir.
Nasıl Kullanılır:
Dahilen; 2-3 damla bir fincan suya damlatılarak kullanılır. Haricen; uygulanacak yer kolanya ile temizlenir, ve bol miktarda yedirilerek tatbik edilir. Ayakta oluşan mantar hastalıklarında da sürülerek kaşıntı önlenir. Haricen; masaj yapılarak cilt altında toplanan yağ ve toksit maddelerin terleme yolu ile dışa atılmasını sağlayıp, tedavisine yardımcı olmaktadır.
kaynak:netten
Devamını oku »

KETEN TOHUMUNUN YARARLARI

12 Aralık 2007 Çarşamba

Keten tohumunun yararları:


Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir

Bağırsakları yumuşatır, kabızlığa karşı iyi gelir

Kemikleri güçlendirir.

Özellikle menopoz döneminde yararlı Bağışıklık sistemini güçlendirir

Menopoza bağlı şikâyetleri hafifletir Kalp-damar hastalıklarından korur

Kolesterol, şeker seviyesini dengeler

Yüksek tansiyonu düşürür

Romatizmal hastalıkları önler

Sinir sistemini güçlendirir

Hafızayı güçlendirir

Konsantrasyon bozukluğuna karşı iyi gelir

Yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir

Haricen kullanılarak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar

Egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır

Nasırlarda kompres olarak kullanılır

Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar

Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir

Öksürüğü giderir

Ağız boşluğu, boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak kullanılır

Lifleri sanayide, özellikle dokumacılıkta kullanılır

Omega-3, Omega-6 ve Omega-9 yağ asitleriYüksek oranda çözünür ve çözünmez lifProteinLignanlar (kansere karşı maddeler)VitaminlerMinerallerAminoasitler.

Keten tohumu nasıl kullanılır:

Kaynatılarak içilebilir.Dövülerek, öğütülerek toz haline getirilebilir. Bir kaşık ağza atıldıktan sonra arkasından su içilebilir.Kavrulmuş olarak tüketildiğinde daha lezzetli olur. Keten tohumunun çok özel bir tadı veya kokusu yoktur, ama kavrulunca güzel bir tada kavuşur.Tohum şeklinde de tüketilebilir.Yemeklere, yoğurda, salatalara, müsliye, pasta, börek gibi unlu mamullere karıştırılarak da tüketilebilir.Günde 1-1.5 çorba kaşığı keten tohumu sağlıklı kalmak açısından yeterlidir. Dozunu kaçırmamakta yarar var.
kaynak:netten alıntı
Devamını oku »

ENDER SARAÇTAN DETOKS DİYETİ

11 Aralık 2007 Salı

1. Gün Kahvaltı: 1 elma
Ara öğün: Böğürtlen -Muz - Süt100 gr böğürtlen ve 100 gr muzu mutfak robotuna koyun. 150 gr sütü meyvelerin üzerine ilave ettikten sonra tüm malzemeleri robottan geçirerek püre haline getirin. Meyve suyunu bir bardağa boşaltıp servis yapın.
Öğle yemeği: Somon balıklı salata kasesi 100 gr karışık salatayı (örneğin roka, kırmızı lahana vs.) yıkayıp süzdükten sonra derin bir kaba yerleştirin. Diğer tarafta 80 gr rezeneyi ve 25 gr tütsülenmiş somon balığını salatanın üzerine paylaştırın. 3 yemek kaşığı limon suyu, 2 yemek kaşığı sebze suyu, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı hardal, tuz ve karabiberi bir kapta iyice karıştırın. Hazırlamış olduğunuz sosu salatanın ve somon balığının üzerine serpiştirin. Öte yanda, 2 yemek kaşığı yağsız yoğurdu 1 yemek kaşığı limon suyu ve tuzla karıştırdıktan sonra salataya ilave edin. 2 yemek kaşığı taze soğanla servis yapın.
Ara öğün: 1 elma
Akşam yemeği: Biber ve sığır filetolu pilav1 tatlı kaşığı zeytinyağını teflon tavada kızdırın. Halka halka doğradığınız 4 yemek kaşığı taze soğanı, havanda dövdüğünüz 1 diş sarımsağı ve ince ince dilimlediğiniz 80 gr sığır filetosunu tavada sote edin. 50 gr pirinci ve küçük dilimlediğiniz 80 gr kırmızı biberi malzemelerin üzerine ekleyin. 200 gr sebze suyunu malzemelerin üzerine döktükten sonra üzerine tuz ve sumak serpiştirin. Tüm malzemeleri 8 -10 dakika pişirin. Ardından besinlerin üzerine 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi ve limon suyu dökün. Yemeği, halka halka doğradığınız 2 yemek kaşığı taze soğanla servis yapın.
Yatmadan önce: Yulaf ezmeli ve elmalı yoğurt100 gr yağsız yoğurdu 1 tatlı kaşığı balla karıştırın. Yoğurdun üzerine 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi ve 100 gr iri rendelenmiş elma ilave edin. Dilimlediğiniz elmayla servis yapın.
Günlük besin değeri: 1075 kalori, 21 gr yağ
2. Gün Kahvaltı: Elmalı ve böğürtlenli müsli30 gr müsliyi, 100 gr böğürtlen ve iri rendelenmiş 100 gr elmayla derin bir kabın içine koyun. Malzemelerin üzerine 60 gr yağsız süt ilave ettikten sonra servis yapın.
Ara öğün: 1 elma
Öğle yemeği: Brokolili salata 100 gr karışık salatayı (roka, kırmızı lahana, marul vs..) derin bir kaba yerleştirin. Diğer tarafta 150 gr brokoliyi tuzlu suda haşladıktan sonra süzgeçten geçirin. 150 gr kırmızı biberi 2 santim uzunluğunda kesin. Biberi ve brokoliyi salatanın üzerine ilave edin. Salatanın üzerine 1. Gün hazırlamış olduğunuz sostan serpiştirin. Yoğurt ve 2 yemek kaşığı taze soğanlı servis yapın.
Ara öğün: 1 elma
Akşam yemeği: Fransız usulü mercimek yemeği1 adet soğanı inci ince dilimleyip, 50 gr taze soğanı da halka halka doğrayın. Malzemeleri tavada kızdırmış olduğunuz 1 tatlı kaşığı yağda sote edin. Üzerine 40 gr mercimek ve 300 ml sebze suyu ilave edin. Malzemenin üzerine tuz ve karabiber serpiştirin. Ardından orta ısıda 15 dakika pişirin. Yemeği ocaktan aldıktan sonra 2 yemek kaşığı üzüm sirkesi, 1 yemek kaşığı limon suyu ve 1 yemek kaşığı yoğurtla karıştırın. 25 gr füme somon balığı ve 2 yemek kaşığı halka halka doğranmış taze soğanla servis yapın.
Yatmadan önce: Yulaf ezmeli ve elmalı yoğurt yiyin.
Günlük besin değeri: 1085 gr kalori, 26 gr yağ
3.GÜN Kahvaltı: Elmalı ve portakallı müsliDerin bir kabın içinde; 30 gr müsliyi (fındıklı), ince ince dilimlenmiş 150 gr portakal dilimleri, rendelenmiş 100 gr elma ve 60 ml yağsız süt ile karıştırın.
Ara öğün: 1 elma
Öğle yemeği: Papaya salatası100 gr karışık salatayı (marul, kırmızı lahana, roka vs ) derin bir kaseye yerleştirin. 150 gr papaya ve 3 dilim ( 30 gr) tavuk göğsünü salatanın üzerine ilave edin. 1. Gün hazırlamış olduğunuz sosu malzemelerin üzerine serpiştirin. Yoğurtla servis yapın.
Ara öğün: 1 elma
Akşam yemeği: Brokolili makarna60 gr makarnayı tuzlu suda haşlayıp, süzgeçten geçirin. 100 gr brokoliyi de aşnı şekilde tuzlu suda 3 -4 dakika haşladıktan sonra sularını süzün. Brokoliyi, 2 yemek kaşığı limon suyu, 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi, 2 yemek kaşığı fesleğen yaprakları, 1 diş sarımsak ve 1 yemek kaşığı yoğurtla, püre haline gelinceye dek mikserde karıştırın. Püreyi tuz ve sumakla tatlandırın. Makarnayı brokoli püresi ve 1 avuç dolusu fesleğenle servis yapın.
Yatmadan önce: Elmalı ve yulaf ezmeli yoğurt yiyin.
Günlük besin değeri: 1025 kalori, 15 gr yağ

kaynak:ender saraç.com
Devamını oku »

YILBAŞINA HAZIRMISINIZ

9 Aralık 2007 Pazar
4 hafta önce:
Haftada bir kez peg yapmalısınız. Işıltılı bir cilt için dört hafta öncesinden, cilt tonunu pozitif olarak değiştirmek de elinizde. Şu andan itibaren sabahları ve akşamları normal günlük bakım kreminizin altına serum uygulamanız yerinde olacaktır. Gergin bir vücuda sahip olmak için sabahları 15 dakikanızı spora ayırmalısınız. Haftada en az üç kez 30 dakika yürüyüş de oldukça sağlıklı.


2 hafta önce: Diş doktorunuzdan dişlerinizin daha beyaz görünmesini sağlayan "bleaching" uygulaması için randevu almayı unutmayın. Evde yapılabilecek uygulamalar için eczanelerde satılan ürünleri de uzmanınıza danışarak kullanabilirsiniz.



3 gün önce: Ustaca alınmış kaşlar hem yüz kontürünü düzeltir hem de gözlerin daha açık görünmesini sağlar. Öncesinde bir kez profesyonel bir ele kaşlarınızı aldırın, daha sonra yılbaşı gecesine kadar kendiniz de çıkan tüyleri cımbız yardımıyla alabilirsiniz.24 saat önce: Manikürünüzü gece giyeceğiniz kıyafetinize göre yaptırabilirsiniz. Böylelikle size uygun oje rengini birlikte seçebilirsiniz. Yeni yıkanmış temiz saçlara topuz yapmak zor olur. En iyisi saçlarınızı kuaföre gitmeden bir gün önce yıkamanız.

12 saat önce: Uykunuzu alın! Cildinize de geceye hazırlanmak için dinlendirici etkili bir maske uygulayabilirsiniz.



4 saat önce: Saçlarınızı yaptırmak için kuaförünüze giderken, gece giyeceğiniz kıyafetleri mutlaka yanınızda götürün. Belki kuaförünüz kıyafetinizin rengine uygun bir saç aksesuarı kullanmak ister.



2 saat önce: Makyaj öncesinde son kez cildinize nemlendirici bir maske uygulayabilirsiniz. Ardından sıra fondötende. Makyajınız için kendinize zaman tanıyın. Bildiğiniz ürünleri ve renkleri seçin. Bu özel gecede deneysel olmanın size hiçbir yararı dokunmaz.


10 dakika önce: Ayna karşısında son görüntü kontrolü... Rujunuzu son kez yenileyin, saçlarınızı düzeltin ve parfümünüzü sıkın. Artık geceye hazırsınız...


kaynak:netten alıntı
Devamını oku »

SAÇ DÖKÜLMESİNE KEPEĞE ÇAM TEREBENTİN

8 Aralık 2007 Cumartesi

Çam Terebentin Yağı
İçeriği : Buhar distilasyonu yöntemiyle elde edilen çam terebentin esansı
Faydaları : Saçı besler, dökülmesini ve kepek oluşumunu engeller. Saç diplerini kuvvetlendirir.
solunum yolu rahatsızlıklarında kullanılır,idrar yolu enfeksiyonlarında oldukca etkilidir,bel soğukluğuna iyi gelir
Kullanım Alanları :

Sağlık için kullanım :Günde 2 defa bir çay bardağı suya veya şekere 1-2 damla damlatılarak alınır. .

Saç için kullanım:Saçlar için susam, fındık, ceviz ve badem yağıyla birlikte saça friksiyon yapılarak kullanılır. 200 ml. şampuan şişesine 25 damla konularak şampuanla birlikte kullanılabilir.
Devamını oku »

ALOE-VERA'NIN FAYDALARI

7 Aralık 2007 Cuma
BİLEŞİMİ:
Amino Asitler: enerji sağlayan, katalizatör, kimyasal dengeyi sağlayıcı, doku oluşumunu sağlayan proteinlerdir. Vücudumuz için gerekli 22 amino asitin 20'si (vücudun üretemediği temel olan 8'in 7'si)
Antraginonlar: Anajezik, Anti-bakteriyel, Anti-fungal, Anti-viral olarak etki ederler.

Enzimler: Gıda şekerlerini ve yağları kırarak sindirime yardımcı ve besleyici maddelerin emilimini hızlandırıcı işlevleri vardır.
Auxins ve Gibberellins yara iyileştirici ve iltihaplanmayı önleyicidir.
Lignin: Nüfuz etme özelliği ile taşıyıcıdırlar.

Mineraller: Kalsiyum, Potasyum, Fosfor, Demir, Sodyum, Klorin, Manganez, Çinko sağlıklı yaşam için gerekli olan mineraller birbirleriyle, vitaminlerle ve diğer maddelerle etkileşimi sağlar.Salicylic Asit ve Saponinler

Steroller: İltihaplanmayı önleyici etken madde

Şekerler: iltihaplanmayı önleyici, anti-viral özellikle Acemannon bağışıklık sistemini de düzenleyici etkisi vardır.

Vitaminler: A, C, B1, B2, B6, B12, E, Choline, Folic Asit

Faydaları:

Aloe Vera T-Killer hücrelerinin sayısını çoğaltarak işlevlerinde daha aktif olmalarını sağlar.

. Aloe Vera, antikor oluşumunu destekler.

. Aloe Vera suyuyla desteklenen hücreler, tümörlü hücrelerin yok edilmesinde normalin 10 katı daha fazla etkilidirler.

. Aloe Vera'da bulunan enzimler, vitaminler, mineraller, poli-sakkarit maddeleri, ur, tümör ve ölü hücrelerin yok edilmesini sağlayarak gerek hasta, gerekse sağlıklı hücrelerin yeterince beslenmesini sağlar.

. Aloe Vera, gıda maddelerinin hücrelere ulaşmasını kolaylaştırmak için doku geçirgenliğini arttırır,hücrelerdeki toksinlerin daha kolay atılmasına yardımcı olur.

. Şimdiye kadar bilinmeyen bir yöntemle Aloe Vera, tıbbi tedaviler sonucu ortaya çıkan radyoaktif ışınların hücrelere verdiği zararı nötralize eder.

. Aloe Vera kemik iliği aktivitesini destekleyerek yeni alyuvarların oluşumunu hızlandırır. Bu faktör lösemi (kan kanseri) tedavisinde son derece etkilidir.

. Hücre ve dokuların 2-7kat daha fazla gelişmesini sağlar.

. Işın tedavisi ya da kemoterapi sırasında Aloe Vera suyu yan etkileri azaltmada ve bağışıklık sisteminin hastalığın seyri esnasında güçlenmesinde yardımcı olur



kaynak:medikal24
Devamını oku »

KARA ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI

6 Aralık 2007 Perşembe
Antioksidan olan üzüm çekirdeği vücudu,kendi içinde oluşan ya da dış kaynaklı serbest oksijen radikallerinden ve diğer radikallerden korur. Üzüm çekirdeğinin antioksidan özellikleri çoktanınmış antioksidan vitaminler olan C vitamininden 20 kat, E vitamininden ise 50 kat daha üstündür.
Üzüm çekirdeğinin faydaları nelerdir?
Üzüm çekirdeği damar tıkanmasını önler ve damarlarınızı sağlamlaştırır. Hipertansiyon, kalp krizi ve felç olasılığını enaza indirir. Diabetli ve varisli kişilere son derece yararlıdır. Gözü maküler dejenerasyon ve kataraktan korur. Üzüm çekirdeği sürekli bilgisayarın başında olan kişilerin göz sağlığının korunmasında da önemlidir. Üzüm çekirdeği DNA hasarını azaltarak kanser oluşum riskini de minimale indirir.Üzüm çekirdeği cildin bağdokusunda bulunan kollajeni sağlamlaştırır. Deriyi dinçleştirdiği için kozmetik sanayinde merhem olarak da kullanılırÜzüm çekirdeği damarların kollajen dokusunu da sağlamlaştırdığı için damar sertliği ve damar sertliği ile ilgili çok sayıda hastalığı önler.Üzüm çekirdeği histamin salgısını azaltarak alerjiyi önler. Üzüm çekirdeği iltihabi prostaglandinlerin sentezini azaltarak romatizmal hastalıklar, ağrı ve endometrioz gibi durumlarda yararlı olurlar.
Ne kadar üzüm çekirdeği ekstresi kullanılmalı?
Üzüm çekirdeği ekstresinin 100 mg´lık kapsülleri mevcut. Hastalıklardan korunmak için günde 1-2 kapsül yutunuz. Bir hastalığınız varsa dozu iki katına çıkartın. Şimdiye kadar üzüm çekirdeği ekstresinin fazla alınması ile ilgili bir yan etki bildirilmemiştir.Kapsül yerine 1 avuç ya da fincan kara üzüm kurusu da yiyebilirsiniz..Kara üzümü ya da kurusunu yerken çekirdeklerini çiğneyiniz, böylece etkisi de artmış olacaktır. Üzüm çekirdeği gibi kabuğu da proanthosiyanidin içerir.
Devamını oku »

ÖMRÜ UZATAN 7 GIDA

Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR), 2007’ye sağlıklı bir başlangıç yapmanız için, vücudu kanser, kalp krizi, Alzheimer ve diyabet gibi ciddi rahatsızlıklara karşı koruyan besinlerin listesini açıkladı.
Kalbi koruyor

BADEM: Her gün, bir çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yağları açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında düşürüyor. Badem böylece damar tıkanıklıklarını önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlıyor; kalbi koruyor

Diyabeti önlüyor
KAHVE:
Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici özelliği de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayıflatmasını engellemiş olursunuz.

Sinirleri rahatlatıyor

TARÇIN:
Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı dolusu tarçını doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçın kan şekerini düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.
Patatesi haşlayın
PATATES: Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan Tarım Dairesi'ne göre en yararlı 100 besinler arasında 17. sırada yer alıyor. Akciğer kanseri, diyabet ve kalp krizine karşı koruyor. Ancak patatesi kızartmak yerine, yağsız bir şekilde haşladıktan veya fırında pişirdikten sonra yemeyi tercih edin.

Kaslar için faydalı

SEBZE ÇORBASI: Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek olduğu için özellikle kilo vermek isteyenlerin bir numaralı tercihi. Ayrıca, özellikle sebze çorbası sodyum bakımından zengin. Bir kase sebze çorbasında 500 miligram sodyum bulunuyor. Sodyum, sinir sistemi ve kasların düzenli olarak çalışmasını sağlıyor. Ayrıca vücuttaki sıvı miktarının dengesini düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan fazla sodyum tansiyon ve kalp rahatsızlıkları konusunda tam bir ters etki yaratıyor.
Kansere karşı birebir
ZEYTİNYAĞI: Zeytinyağı kanser riskini azaltıyor. Günde 25 ml. zeytinyağıalanların idrarlarında, hücrelere zarar veren “8oxodG” adlı maddenin seviyesinin azaldığını ortaya çıkardı. Zeytinyağı kanserin yanı sıra iyi kolesterol (HDL) oranın artmasını sağla¤¤¤¤¤ kalbi koruyor, 1 çorba kaşığı zeytin yağında 120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6 çorba kaşığını geçmeyin.
Kanseri engelliyor
ÇAY: Siyah veya yeşil olsun, çayın her türü kanser riskinin azaltılmasında etkili bir rol oynuyor. Çay, kadınlarda rahim kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltıyor. Göğüs kanseri içinse bu oran yüzde 60'a kadar çıkıyor. Çay ayrıca Alzheimer ve kalp krizine karşı vücudu koruyor
Devamını oku »

AVAKADONUN FAYDALARI

5 Aralık 2007 Çarşamba
Faydaları
Kabıza karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri bulunmaktadır. İçerdiği doymamış yağ asitleri kanda kolesterolün yükselmesini önler dolayısıyla Kalp ve damar hastalıkları için en iyi doğal ilaçtır. Avokado, vücutta toksit maddeleri etkisiz hale getirerek, yaşlılığa yol açan zararlı maddeleri yok eder. Dolayısıyla yaşlanma sürecini yavaşlatarak hastalıkları önlemede önemli rol oynar.

İçeriğinde bulunan protein, mineral ve vitaminler küçük çocukların ve hamile bayanların dengeli ve sağlıklı beslenmelerinde çok gerekli olan maddelerdir. Avokado, vücudun karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında düzenleyici olarak görev yapar.

Nasıl ve Nerede Kullanacağız?

1. Meyve uzunlamasına ortadan kesilir. Ortadaki iri çekirdek çıkarılır. Meyve ince ince cips gibi doğranır veya ezilir. Tuz, kırmızı veya karabiber ekilir. Limon sıkılır karıştırılır. Arzuya göre biraz taze yada kuru soğan kıyılarak ilave edilir, Maydanoz ve domates ilave edilebilir. Salata gibi yenir, yağ istemez.

2.Soyulmuş ve ezilmiş avokado sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır. Limon ilave edilmez, böyle de yenilebilir.

3. Omlet yapılır. Peynir yerine avokado konur.

4. Mantar sote gibi sote yapılabilir.

5. Ezilmiş avokado bal ve ezilmiş cevizle karıştırılır. Bu takdirde tuz, limon, biber ilave edilmez.

Bazı öneriler

1. Avokadoları soyduktan sonra kararmamaları için limonlu suda bekletin.

2. Saltalar için, avokadoları dilimlemek yerine bir kaşıkla oval parçalar çıkardıktan sonra üzerlerine limon sıkarak servis yapabilirsiniz.

3. Çabuk sos hazırlamak için, soyulmuş avokadoyu püre haline getirin. İçine 1 çorba kaşığı rendelenmiş soğan, 1 limonun suyu, tuz ve karabiber ekledikten sonra karıştırın. Havuç, salatalık ve kerevizle servis yapılır.

4. Avokado tavuğa çok yakışır. Taze bir pidenin veya sandviçin içine haşlanmış tavuk, ince dilimlenmiş avokado, marul yaprakları, domates dilimleri , taze soğan koyulur, arasına mayonez gezdirilir afiyetle yenir.

kaynak:verita.com
Devamını oku »

MUCİZE BOTOKS KREMİ

3 Aralık 2007 Pazartesi
İNGİLTERE'DE BU HAFTA PİYASAYA ÇIKAN BİR BOTOKS KREMİ, SADECE 7 DAKİKADA'ESTETİK AMELİYAT' ETKİSİ YARATIYOR.

Yüze bıçak değmeden, hiç acı çekmeden, cildi güzelleştiren hatta gençleştiren bir krem İngiltere'yi ayağa kaldırdı. Bu hafta piyasaya çıkan botoks kreminin formülü Yunanistan'dan geliyor. İnce çizgilere ve kırışıklıklara birebir olan krem, cilde sürüldüğünden itibaren 7 dakika içinde etkisini gösteriyor.

Sürüldüğü andan itibaren göz ve dudak kenarlarında gerginlik hissi veren krem, cildi pürüzsüz ve gergin bir hale getiriyor. Birçok botoks kreminden daha ucuz olan kremi deneyen kadınların neler hissettiği İngiltere'nin ünlü gazetelerinden Daily Mail'e haber oldu. Mucize botoks kremini kullananlar arasında
Jennifer Aniston ve Courteney Cox gibi Hollywood yıldızları da var.

kaynak:haber.com
Devamını oku »

Bunları Okudunuz mu ?;